Avukata Sor Whatsapp Üzerinde Sor [email protected]
 

SOSYAL MEDYA HAKARET SUÇU SAVUNMA DİLEKÇESİ

ELAZIĞ 1 ASLİYE CEZA MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE

Dosya No:2025/7.... Esas

SANIK:1-) ........ Ç.....

VEKİLİ: Av. Özgür KURU

KONU: Yazılı Savunmalarımızın sunulması hakkında

AÇIKLAMALAR

Sayın mahkemede görülmekte olan davada müvekkilimize gönderilen tebligatta;

CMK 251. maddesi uyarınca yoklugunuzda Durusma Yapılmaksızın Hüküm Verilecegi ve 15 Gün

Içerisinde Yazılı Beyanlarınızı Sunmanız Gerektigi Hususu Ihtar Olunur denmiş olu iş bu ihtar gereği süresi içinde yazılı savunmalarımızı sunuyoruz.

2-) Elzaığ Cumhuriyet Başsavcılığının Soruşturma No: 2025/162 Esas No: 2025/82 İddianame No: 2025/5 su ile müvekkil hakkında ;Elazığ İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan araştırma neticesinde düzenlenen araştırma raporuna göre ''ru..........5099" isimli facebook kullanıcısının yukarıda kimlik bilgileri yazılı R..... mmmm olduğunun tespit edildiği,

Şüphelinin talimat yoluyla alınan savunmasında facebook hesabının kendisine ait olduğunu ancak yorumu kendisinin yapmadığını bu hesabın şifrelerinin kendisinde olmadığını 2-3 senedir erişim yapamadığını olayla adı geçen şahısa karşı hakaret bulunmadığını beyan ettiği,

Tüm soruşturma evrakı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, şüphelinin olay tarihi olan 29/07/2025 günü kendisi adına açılan ve fotoğraflarının bulunduğu ''.......5099" kullanıcı adı ile 28. Dönem Elazığ milletvekili olan müştekinin fotoğrafının ve açıklamasının bulunduğu paylaşımın yorum bölümüne ''Ulan öküz dünyadan haberin. Yok. Tasman nerede...' yazarak üzerine atılı Kamu Görevlisine Karşı Sesli Yazılı veya Görüntülü Bir İleti İle Hakaret suçunu işlediği hususunda kamu davası açılması için yeterli şüphe elde edildiği anlaşılmıştır. DENİLEREK müvekkil hakkında ; Kamu Görevlisine Karşı Sesli Yazılı veya Görüntülü Bir İleti İle Alenen Hakaret suçlaması ile kamu davası açılmıştır.

3-) Müvekkilimiz üzerine atılı suçu işlemediği gibi işlemesi de mümkündeğildir.Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.

4-) Müvekkilimizin suç tarihi itibari ile yaşı 71 olup müvekkilimiz telefon açma kapama yapacak kadar telefon ve bilgisayar bilgisi olup sosyal medya üzerinden paylaşım yapma ve yazı yazma kapasitesi ve imkanı yoktur. Müvekkilimizin savunmalarında da belirttiği üzere müşteki Semih Işıkver isimli sayın milletvekilini tanımamaktadır. Sayın milletvekiline karşı veyahut da sayın milletvekilinin Partisine karşı herhangi bir antipatisi veya düşmanlığı da yoktur. Bilakis müvekkilimiz de milliyetçi duygularla hareket eden vatanını milletini seven bir insandır. Müvekkilimizin , .............. rumuzlu hesaptan suç tarihi itibari ile yapılan "ulan öküz dünyadan haberin yok tasman nerede"şeklinde yapılan veya yapıldığı iddia edilen paylaşımdan kesinlikle haberi yoktur, Paylaşım yapılan hesap müvekkilimizin tasarrufunda olan bir hesap değildir. Müvekkilimizin kullanmakta olduğu hesabı "rü.........0" rumuzlu hesaptır. müvekkilimiz. yaklaşık 3 yıl önce "..........." rumuzlu hesabını başkalarının ele geçirmesiden dolayı daha doğrusu kendisinin bu hesaba erişim sağlayamazmasından dolayı bu hesabı erişim yapamamaktadır. Müvekkilimiz kesinlikle iş bu paylaşımı yapmamıştır. İşinde gücünde olan gariban bir yurdum insanıdır. İddianameye konu siyaset ile uğraşabilecek biri değildir Facebook isimli paylaşım sitesinde şikayet dilekçesi ve dayanağı ekindeki masajların paylaşılıp paylaşılmadığının tespit edilmesi halinde suça konu paylaşımların yapıldığı facebook hesabının kime ait olduğunun tespiti için sosyal paylaşım sitesinin yer sağlayıcısı olan şirketten tespit edilen mesajların ne zaman ve hangi IP numaralarından geldiğinden sorulması daha sonrası da tespit edilecek IP numaralarının kime ait olduğunun sorulmasını gerekmektedir . Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyoruz.

5-) Suça konu paylaşımlar müvekkil tarafından yapılmadığı gibi yukarıda da izah ettiğimiz üzere bu hesaba müvekkilimiz yaklaşık üç yıldır erişim sağlayamamaktadır. Dolayısıyla istinaf edilen fiil kesinlikle müvekkil tarafından icra edilmemiştir. Yargılama konusu hakaret içeren mesajların yazıldığı Facebook hesabının müvekkil ile tek ortak yanı kullanıcı adının müvekkilin adı ve soyadı ile aynı olmasıdır. Bu durum tek başına bu hesabın müvekkil tarafından kullanıldığını göstermez. Kaldı ki şu an isteyen herkes istediği isim ve soy ismi kullanarak Facebook hesabı oluşturabilmektedir. Bu hesabın müvekkile ait olduğunun ve müvekkil tarafından kullanıldığının ispati için öncelikle bu hesabın hangi mail adresinden veya hangi telefon üzerinden oluşturulduğu ve bu tespit edilen telefon numarası veya mail adresinin IP adresleri ile müvekkil ile ilişkilendirilmesidir.

Dosyada bulunan 09.09.2025 tarihli araştırma raporuna göre herhangi bir Facebook hesabının profilinin gerçek sahibinin tespit edilmesi için öncelikle hesabın oluşturulması ve erişim sağlanması esnasında kullanılan IP adres zaman ve üyelik bilgilerini içeren trafik bilgisinin adli mercilerden alınacak talimat doğrultusunda Amerika Birleşik Devletleri‘nde bulunan Meta Platform İnç isimli şirketin Türkiye’de serbest vekilliğini yapan BTS ortak avukat bürosundan talep temin edilmesi gerekmektedir. Daha sonra ise elde edecek IP adresine ait kullanıcı kimlik ve adres bilgilerinin ilgili hizmet sağlayıcısından talep edilmesi gerekmektedir. İnternetin yapısı gereği verilen paylaşımlar üzerinde ekleme çıkarma değiştirme yetisi bulunan kullanıcıların tercihlerine göre verilerin paylaşımlarını değiştirilebilir nitelikte olunduğu bilinmelidir. Hakkında çalışma yapılan sosyal medya hesabının hesaplarının ilgiliye ait olabileceği gibi bahse konu Profillerin hesapların ilgilinin bilgisi dışında kişisel bilgi ve fotoğrafları kullanılarak başkaları tarafından oluşturulmuş sahte hesap profilleri olabileceği veya profillerin, hesapların başkaları tarafından ele geçirilmiş ve ilgilinin rızası dışında kullanmış olabileceği, ilgilinin kendi paylaşımlarını profil hesap bilgilerini veya diğer bilgilerini sonradan değiştirebileceği, izleyebileceği, askıya alabileceği, kapatabileceği veya hesabın ilgili sosyal ağ tarafından kapatılabileceği, ilgili veya diğer şahıslar tarafından aynı isim rumus ile birden fazla hesap açabileceği hususlarının değerlendirilmesi gerektiği ve bu hususların göz önünde bulundurması gerektiği açıkça belirtilmiştir Görüleceği üzere araştırma raporunda dahil sosyal paylaşımların müvekkil tarafından yapıldığına dair somut bir rapor sunmamıştır.Hal böyleyken savcılık makamının kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermesi gerekirken işbu iddianameyi düzenlemesi tarafımızca anlaşılamamıştır.

6-) İnternet ortamında kullanıcılar e-posta aracılığıyla veya gsm numarası ile kullanıcı hesabı açarak kullanıcının ilgili sosyal paylaşım sitesinin belirlemiş olduğu kurallar dahilinde istediği türden video fotoğraf yazı ve benzeri gibi paylaşımlarını yayınlama hizmeti veren internet sitelerinin içerik yer sağlayıcıların ülkemizde kuruluşlarının bulunması durumunda paylaşım yapan şüpheli şahıslara ait trafik bilgisine ilgili kuruluş ile temasa geçerek ulaşılabilmektedir Ancak bu durum sadece internet sitesinin yönetiminin veya siteye ait bilişim sisteminin ülkemiz dahilinde olması durumunda mümkün olmaktadır. Günümüzde popüler olan Facebook ,Twitter, Instagram YouTube TikTok ,periskop, Yandex gibi sosyal paylaşım sitelerinin bilişim sistemleri ve yetkilileri yurt dışında bulunduğundan dolayı bu sitelerin sahipleri ile temasa tarafımıza geçilememektedir. Açık kaynak bilgileri doğruluğu taahhüt edilemeyen teyide muhtaç bilgiler olduğundan kesinlik arz etmemektedir. İnternetin yapısı gereği veriler paylaşımlar üzerinde ek ekleme çıkarma değiştirme yetkisi bulunan kullanıcı kullanıcıların tercihlerine göre verilerin paylaşımların değiştirilebilir nitelikte olduğu bilinmelidir. Araştırma raporuna göre bu rapor doğrusunda müvekkilin üzerine atılı hakaret suçundan hakkında cezalandırılma hükmü verilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olacaktır. Müvekkilin suçu işlediği yönündeki iddia veya hüküm en başta ceza hukukunun en temel ilkelerinden şüpheden sanık yararlanır ilkesini hiçe saymak anlamına gelmektedir. Dosya kapsamında somut delil olarak kabul edilebilecek tek delil olan araştırma raporu ve bilirkişi raporu olup bu somut deliller doğrusunda yargılama konusu şikayet konu iş bu paylaşımın müvekkil tarafından yapıldığına dair hiçbir tespit olmayıp bu hesabın başka kişiler tarafından da oluşturubileceği kanaatine varılmıştır .Bu rapor doğrusunda savcılık tarafından verilen cezalandırma iddiası tarafımızca anlaşılmamaktadır. Bu yönde iddianame düzenlenmesi ceza hukukunun en temel ilkelerinden olan şüpheden sanık yaralanır ilkesine aykırıdır. Müvekkilimizin üzerine atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerekmektedir. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan şüpheden sanık yararlanır normuna göre bir sanığa ceza verilmesinin en temel koşulu olan %100 o sanık tarafından işlendiğinin açık bir şekilde ortaya çıkmasının gerekliliğidir. Sanığa suçu işlemediğine yönelik lehine bir delilin veya şüphenin mevcut olması halinde o sana beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2011-126 esas 2011/171 karar sayılı dosyasında gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkumiyet kurulamaz. Ceza mahkumiyeti yarıma sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve bir diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan olası kanıya değil kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır bu ispat hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklık olmalıdır yüksek de olsa bir olasılığı dayanılarak sana cezalandırmak ceza yargılamasıının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan varsayma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir o halde ceza yargılamasında mahkumiyet büyük veya küçük bir olasılıklığa değil her türlü kuştan uzak kesinliğe dayanmalıdır adli hataların önüne geçilmesinin başka bir yolu da bulunmamaktadır şeklinde bir karar vererek suçsuzluğunun asıl olmasını bir koşul olarak belirtmektedir iş bu karar somut olayımız uygulandığında müvekkil hakkında sadece soyut ve mesnetsiz beyan ve iddialardan başka bir şey yoktur yargılama konusu Facebook hesabının müvekkil tarafından kullanıldığını tespit edilememiş dolayısıyla suça konu hakaret eylemini içeren mesajların müvekkil tarafından atıldığını ispat eder herhangi bir somut delil bu noktadır herhangi bir somut delil olmaksızınsa müşteki beyanına dayalı olarak müvekkil hakkında dava açılması hakkaniyete ve hukuka aykırıdır dosyada herhangi bir somut delil bulunmaktadır müvekkilin beraatine karar verilmesi gerekmektedir

7-) MATUFİYET ŞARTINA İLİŞKİN KARARLAR;

A-) Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 2019/23627 Esas 2020/8823 Karar sayı ilanında incelenen dosyada müştekinin de içerisinde bulunduğu bir cenaze törenine ait fotoğraf ve "PKK bayraklı tabutta omuzlayan Kemalist‘i tanıyabildiniz mi ?"sorusunun sosyal medyada paylaşıldığı şüpheliye ait hesapta bu fotoğrafa " tanıdüm tam İ..Olmuş" yorumunun yazıldığı dosya kapsamına göre bahse konu ifadelerin TCK’nın 126. maddesinde de belirtildiği üzere duraksamaya yol açmayacak bir şekilde müştekinin şahsına yönelik olduğunun anlaşılamaması ve dolayısıyla matufiyet şartının olayda gerçekleşmediği anlaşıldığında merci tarafından itirazın reddine dair verilen karar yerinde görülmekte kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir şeklinde olduğu ,

B-) Yargıtay 18. ceza Dairesinin 2019/15974 Esas 2020/ 1140 karar sayılı ilamında şüphelinin Facebook hesabından müştekinin fotoğrafını bulunduğu haberin altına yazıldığı ifadelerin TCK 126. maddesinde belirtildiği üzere duraksamaya yol açmayacak bir şekilde Mağdurun şahsına yönelik olduğunun anlaşılmaması ve dolayısıyla muafiyet şartının olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından merci tarafından itirazın reddine dair verilen karar yerinde görülmekle kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir şeklinde olduğu ,

C-) Yargıtay 18. ceza Dairesi’ne 2019 / 8063 esas ve 2020’/4389 karar sayılı ilamında ; Sanığın Facebook hesabından paylaştığı yazıda isim zikretmeden söylediği sözlerin kime söylendiğini ve TCK 126. maddesinde belirtildiği üzere duraksama yol açmayacak bir şekilde mağdurun şahsına yönelik olduğunun anlaşılmaması karşısında matufiyet şartının olayda gerçekleşmediği bu itibarla hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı şeklinde olduğu

D-) Yargıtay 4 Ceza Dairesinin 2020/10087 Esas 2020 / 17795 karar sayılı ilamında" "söylediği kabul edilen ifadelerden duraksamaya yol açmayacak şekilde mağdurun kim olduğunun anlaşılmaması dolayısıyla matufiyet şartının olayda gerçekleşmediğini anlaşılması karşısında şeklinde içtihatlar oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar ve Yargıtay kararları çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde sanık müvekkilin sarfettiği idda edilen cümlelerin müştekinin isminin zikir edilmediği, müştekiye ait bir sosyal medya hesabına etiketlemediği, müşteki vekilinin dosyaya ibraz ettiği ekran ciktisinindan da anlaşılacağı üzere söz konusu paylaşımın başka biri tarafından yapıldığı ve çok sayıda yorum yazıldığı bu tarz yüzlerce yorum yapılan sosyal medya paylaşımlarında yorum yazan kişilerin genelde kendilerinden önce yorum yazmış olan kişilere karşı yorum yaptıklarını da bilindiği, paylaşımda başka yorumların da bulunduğu göz önünde alınarak sarf edilen beyanı müştekiye yöneldiği hususunda duraksamamadan karar verilecek bir durum olmadığı, bu haliyle bahse konu ifadelerin TCK 126. maddesinde de belirtildiği üzere duraksamaya yol açmayacak şekilde müştekinin şahsına yönelik olduğunun anlaşılamadığı ve dolayısıyla matufiyet şartının somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla müvekkil tarafından sarf edildiği iddia edilen cümleyle hakaretin müştekiye karşı hakaret suçunu istediği asla kabul edilemez.

8-) Somut olayımız yukarıda örneklerini verdiğimiz matufiyete ilişkin Yargıtay kararları çerçevesinde irdelendiğinde görülecektir ki iddiaya konu paylaşım açısından matufiyet şartı gerçekleşmemiştir. Paylaşımın müvekkil tarafından yapılmadığını belirtmekle birlikte araştırma raporu incelendiğinde görülmektedir ki Gökmen Şendaş isimli bir kişi Sözcü gazetesinin bir haberini paylaşmakta olup haberin içeriğinde MHP’li vekil Işıkver" MHP’yi PKK ile yanyana getirmek şerefsizliktir" Sözcü gazetesi diye bir haber paylaşımı yapmıştır burada iddia olunan yorumun -paylaşımın Gökmen Şendaş'a mı , Sözcü Gazetesi'ne mi yoksa Sayın vekil Işıkver'e mi olduğu kesinlikle anlaşılmamaktadır.Hatta yapılan Yorumun Gökmen Şendaş'a hitaben yazıldığı daha açık bir şekilde belirgindir. Gökmen Şendaş'ın paylaşımlarının incelendiğinde siyasi bir figür olduğu ve muhtemelen bu şekilde siyasi ve insanların duygularını harekete geçiren paylaşımlar yaptığı, insanların sert paylaşımlar yapmasına vesile olduğu, akabinde bu tarz davaların ortaya çıktığı, müştekiyi tenzih etmekle birlikte bu tür ve bu tarz davaların bazı kişilerin geçim kaynağı olduğu bilinen bir gerçektir. Gökmen Şendaş dijital içerik üretici olup ; Müştekinin şikayetini tenzih etmekle birlikte bu tarz kişiler bu şekilde paylaşımlar yaparak ve akabinde şikayette bulunarak bir çok insanın mağdur olmasına sebep olmaktadır .Özellikle insanların dini ve milli duygularıyla oynayarak yorum yapmakta ve akabinde insanların yorum yapmalarına fırsat verilerek akabinde savcılığa suç duyurusunda bulunup daha sonra da tazminat davaları açılarak adeta vatandaşa tuzak kurulmaktadır. Bir çok mahkemelerde ve Savcılıklarda sırf bu yüzden takipsizlik kararı veya beraat kararı verilmektedirler. Somut olayımız da bu şekilde incelendiğinde Gökmen Şendaş isimli kişinin bir çok siyasi paylaşımlar yaptığı ve altıma insanların yorumlar yaptığı Facebook hesabından anlaşılmaktadır.

Yedi nolu paragrafta bahsettiğimiz matufiyete ilişkin Yargıtay kararları somut olay çerçevesinde değerlendirildiğinde müvekkilin üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığı , gibi hiçbir şekilde paylaşımın müvekkil tarafından yapıldığını kabul etmemekle birlikte suça konu yorumun kime karşı yapıldığı anlaşılmamaktadır.Dolayısıyla Yargıtay kararlarında uygulamasını bulan matufiyet şartı somut olayımızda gerçekleşmemiştir.

9-) Gökmen Şandaş'ın paylaşımı ve Sözcü gazetesinin haberi incelendiğinde paylaşımda "MHP’yi PKK ile yanyana getirmek şerefsizliktir" denmektedir. ASLINDA PAYLAŞIMDA DAHİ ŞEREFSİZLİKTİR DİEYEREK HAKARET SÖZCÜĞÜ GEÇMEKTEDİR.

TCK 129-3'e göre ; Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Görüleceği üzere GÖKMEN ŞENDAŞ'ın Paylaşımında Şerefsizliktir sözcüğü geçmekte ve dolayısı ile bu paylaşımdan sonra yapılacak yorumlar TCK 129-3 kapsamında kalacaktır.

10-) Müvekkil hakkında açılan dava ;Kamu Görevlisine Karşı Sesli Yazılı veya Görüntülü Bir İleti İle Alenen hakaret suçlamasına ilişkindir.

Paylaşım incelendiğinde görülecektir ki; PAYLAŞIMIN KAMU GÖREVİ İLE ALAKASI YOKTUR. KAMU GÖREVLİLERİNİN HER PAYLAŞIMI KAMU GÖREVİ İLE İLGİLİ DEĞİLDİR. MÜŞTEKİNİN ŞAHSİ KENDİ YORUMU OLUP " MHP’yi PKK ile yanyana getirmek şerefsizliktir" PAYLAŞIMININ KAMU GÖREVİ İLE HİÇ BİR ALAKA VE İRTİBATI YOKTUR.MÜŞTEKİ BU PAYLAŞIM İLE KAMU GÖREVİ İFA ETMEMEKTEDİR.DOLAYISI İLE İDDİAYA KONU SUÇ KESİNLİKLE Kamu Görevlisine Karşı Sesli Yazılı veya Görüntülü Bir İleti İle Alenen hakaret suçu ile alakalı değidlir.

11-) Dosyaya sunulan sosyal medya çıktılarının delil olarak kabul edilmesi mümkün değildir.Sözkonusu paylaşımın müvekkil tarafından yapıldığına dair kesin nitelikli bir delil yoktur.Sözkonusu paylaşımın müvekkile ait IP adresinden yapılıp yapılmadığı hususunun tespiti FACEBOOK Türkiye temsilciliğine müzekkere yazılmalıdır.

Facebooktan Hakaret Suçu Nasıl İspatlanır?

Sanığın aşamalarda facebook üzerinden mesajları kendisinin paylaşmadığını savunması karşısında, dosya kapsamına göre suça konu facebook hesabında paylaşıldığı kabul edilen hakaret içerikli mesajların, sadece şikayet dilekçesi ekindeki “siyah beyaz ekran çıktısı” na dayanılarak varlığının kabul edildiği somut olayda, facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde, şikayet dilekçesi ve dayanağı ekindeki mesajların paylaşılıp paylaşılmadığının tespit edilmesi, mesajların varlığının tespit edilmesi halinde suça konu paylaşımların yapıldığı facebook hesabının kime ait olduğunun tespiti için, sosyal paylaşım sitesinin yer sağlayıcısı olan şirketten, tespit edilen mesajların ne zaman ve hangi IP numaralarından geldiğinin sorulması, daha sonra da tespit edilecek IP numaralarının kime ait olduğu araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi- Karar:2019/936).

Görüleceği üzere Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 2019-936 sayılı kararına göre ; facebook hesabının kime ait olduğunun tespiti için, sosyal paylaşım sitesinin yer sağlayıcısı olan şirketten, tespit edilen mesajların ne zaman ve hangi IP numaralarından geldiğinin sorulması, daha sonra da tespit edilecek IP numaralarının kime ait olduğu araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması, bozma nedenidir.

12-) Ceza hukukunda sanığın ceza alabilmesi için yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğine dair her türlü şüpheden arınmış, somut, kesin ve inandırıcı delil elde edilmesi gerekmektedir.

Nitekim Yargıtay kararlarına göre; Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “şüpheden sanık yararlanır” kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulunun, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olan olaylar ve iddiaların, sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı, ceza mahkumiyetinin, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanarak ve diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanması gerektiği, bu ispatın, hiçbir kuşku ve başka bir türlü oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olması gerektiği, yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmanın, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına geleceği dikkate alınması gerekmektedir.

T.C. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.11.2018 Tarih ve 2017/723 Esas – 2018/562 Karar sayılı kararı “…Bilindiği üzere; ‘…Ceza muhakemesi hukukunun temel prensiplerinden birisi de şüpheden sanığın yararlanacağı ilkesidir. Her hukuk devletinde kabul edilen ve masumluk karinesi ile sıkı bir ilgisi olan bu ilkeye göre, yapılan ceza muhakemesi sonunda fiilin sanık tarafından işlendiği, yüzde yüz belliliğe ulaşmadığı takdirde beraat kararı verilecektir.”

Görüldüğü üzere Ceza Genel Kurulu, sanığın cezalandırılabilmesi için yüzde yüzlük bir bellilik oranı aramaktadır. Sanığın suçsuz olduğunu gösteren en ufak bir şüphe dahi sanık lehine yorumlanmalı ve sanık hakkında şüpheden sanık yararlanır ilkesi uygulanarak beraat kararı verilmelidir.

Ceza Genel Kurulu kararına göre söz konusu paylaşımın sanık tarafından yapıldığı yüzde yüz belli olmalıdır. AKSİ HALDE SANIK HAKKINDA CEZA TAYİNİNE GİDİLEMEZ.

NETİCE ve TALEP; Yukarıda arz ve izah etmeye çalıştığımız veçhile iddianameye konu yorumun müvekkil tarafından yapılmadığı ısrarla belirterek;

İddianameye konu yorumda matufiyet şartı gerçekleşmediği, paylaşımın kamu görevi ile yakından uzaktan alakalı olmadığı, kaldı ki paylaşımın kendisinin de hakaret içerdiği, Gökmen Şandaş'ın paylaşımın TCK 129 -3 kapsamında kaldığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde müvekkilin üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından müvekkilin lehine olan tüm yasal düzenlemelerin uygulanması ile müvekkilin beraatına karar verilmesini arz talep ederiz.26.10.2025

Sanık .............

Vekili

Av.Özgür KURU

E İmzalı

EKLERİ

1-) Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 2019/23627 Esas 2020/8823 Karar sayı ilamı

2-)Yargıtay 18. ceza Dairesinin 2019/15974 Esas 2020/ 1140 karar sayılı ilamı

3-) Yargıtay 18. ceza Dairesi’ne 2019 / 8063 esas ve 2020’/4389 karar sayılı ilamı

4-) Yargıtay 4 Ceza Dairesinin 2020/10087 Esas 2020 / 17795 karar sayılı ilamı


#soayal medya hakaret suçu savunma dilekçesi keşan

Yol Tarifi